Çok büyük emek vererek girmeye çalıştığınız üniversite hayatınız başladı. Sizlerden duyduğum kadarı ile ilk haftalarda yaşadığınız duygular aşağı yukarı şunlar: Kafa karışıklığı, endişe, sevinç, heyecan, merak, sabırsızlık, korku, özgürlük, panik. Yani neredeyse “her şeyden biraz”. Bir de üstüne bu karmaşık halin ne kadar süreceği endişesi biniyor tabi. Size iyi haber; genellikle çok uzun sürmüyor. Belki bir kaç gün, bir kaç hafta ya da bir dönem; ama bitiyor. Sonra çevreniz, insanlar, süreçler tanıdık gelmeye başlıyor. Gittikçe hayatın kolaylaştığını görüyorsunuz. Sizden sonra yeni gelen öğrencilere “neydi o günler” derken buluyorsunuz kendinizi.

Neler değişti peki liseden bu yana? Öncelikle siz değiştiniz. Pek çoğunuz 18 yaşına bastınız ve artık birer yetişkin oldunuz. Aynı dönemde okulunuz, arkadaşlarınız, çevreniz değişti. Lisede öğretmenlerinizin yönlendirmesi ve hatırlatmaları ile yerine getirdiğiniz pek çok sorumluluk artık tamamı ile sizin kontrolünüze geçti. Aşağıdaki tablo lise ve üniversite arasındaki farkları çok güzel özetliyor:

Lise Üniversite
Zaman Hazır bir zaman planına uyarsınız. Zamanı nasıl kullanacağınızı siz planlarsınız.
Sorumluluk Önceliklerinizi aileniz ve öğretmenleriniz hatırlatır. Sorumluluklarınızı siz dengeler ve önceliklerinizi siz planlarsınız.
Dersler Haftada yaklaşık 40 saat arka arkaya derse girersiniz. Haftalık ders yükünüz 12-16 saat civarındadır. Aralarında boşluklar vardır. Her bir saat ders için ders dışında 2 saatinizi o konuda kendi çalışmanız, araştırmanıza ayırmanız beklenir.
Ders Programı Sizin için önceden hazırlanmıştır. Danışmanınızın da desteği ile derslerinizi seçer, programınızı oluşturursunuz.
Mezuniyet Mezun olmak için neler gerektiğini detaylı bilmezsiniz. Okuduğunuz bölümün mezuniyet için neler gerektirdiğini bilmeniz gerekir.
Temel Prensip Nasıl davranmanız gerektiği size söylenir, gerekiyorsa davranışlarınız düzeltilir. Yaptıklarınızın ve yapmadıklarınızın, verdiğiniz kararların sonuçlarının sorumluluğu sizdedir.

Kaynak: “How is College Different than High School?” Southern Methodist University.

 

Önemli bir diğer farklılık da lise öğretmenleriniz ve öğretim üyelerinin yaklaşımlarıdır:

Lise Öğretmenleri Öğretim Üyeleri
Ödev kontrolü yaparlar. Notlandırılmayacaksa genellikle ödev kontrolü olmaz. Ödevi yaptığınızı ve anladığınızı varsayarlar.
Eksik ödevlerinizi hatırlatırlar. Eksiklerinizi sizin takip etmenizi, tamamlamanızı beklerler. Genellikle size hatırlatılmayacaktır.
Kaçırdığınız dersleri telafi ederler. Kaçırdığınız dersin notlarını arkadaşlarınızdan, dersin asistanlarından alacağınızı varsayarlar.
Yaklaşan ödev teslimi ya da sınav tarihlerini size hatırlatırlar. Dönem başında verilen “syllabus” ders ile ilgili her türlü bilgiyi, tarihleri, notlandırma kriterlerini içerir. Bunu dikkatle okumanızı ve oradan takip etmenizi beklerler.
Yoklama alırlar. Yoklama alınmıyor olabilir, ama öğretim üyesi sizi ne sıklıkta gördüğünü hatırlayacaktır.
Yeni bir konuyu derste öğretirler. Yeni konuyu dersten önce “syllabus” ta belirtilen kaynaklardan okumanızı, araştırmanızı, sorularınızla derse gelmenizi beklerler.

Kaynak: Muskingum College, Department of Academic Affairs.

Üniversite hayatınızı kolaylaştıracak, geçişi en rahat şekilde yapıp akademik ve sosyal dengenizi bulmanıza yardımcı olacak birkaç önerimiz var:

  1. Yalnız değilsiniz! Pek çok arkadaşınız benzer bir durumdan geçiyor. Birbirinizle çözümlerinizi, hayatınızı kolaylaştıran şeyleri paylaşın.
  2. İşlevsel başa çıkma yöntemlerini kullanın. Spor, sağlıklı yeme içme, düzenli uyku, uyumlu ve zenginleştiren arkadaşlıklar kurmak bu geçiş sürecinde zihninizin ve bedeninizin işini kolaylaştırır.
  3. Derslere katılın. Derslere devamın akademik başarı üzerindeki olumlu etkisi araştırmalarla kanıtlanmıştır.
  4. E-postalarınızı düzenli olarak kontrol edin. Kurumsal e-posta adresinizi sosyal medya, alışveriş kartları vs gibi yerlerde kullanmamanızı tavsiye ederiz. E-posta kirliliği yaşamamak, sizin için önemli olan dersler, kampüs faaliyetleri benzeri bilgileri gözden kaçırmamak için ders, iş, staj konuları dışındaki e-postaları başka bir adrese yönlendirin.
  5. Önceliklerinizi belirleyin, zamanınızı planlayın. Dersler, sosyal hayatınız, aileniz, işiniz, kendiniz arasındaki dengeyi kurmak size iyi gelecektir.
  6. Ezberlerinizi bozun, daha çok sorgulayın, daha çok merak edin ve araştırın.
  7. ‘Öğrenmeyi’ öğrenin. Üniversite öğrenciliğine “heyecan verici, sürprizlerle dolu bir öğrenme yolculuğu” olarak bakın.
  8. Destek alabileceğiniz kaynakları öğrenin. Dersleriniz ile ilgili KOLT tarafından sağlanan “tutoring” desteğinden faydalanabilirsiniz. Kendinizi daha iyi tanımak, hedef ve önceliklerinizi belirlemek, zamanınızı planlamak, etkin iletişim kurmak gibi beceriler akademik ve sosyal birikiminizi taçlandırır. Bu becerileri kazanmak için ALIS derslerinde aktif olun, derste işlenen konunun sizinle bağlantısını, hayatınızdaki yerini ve olması istediğiniz şeklini düşünün.
  9. Değişim bilinçli bir çaba gerektirir. Ne yönde ilerlemek istediğinize karar verin ve o yönde çalışın.
  10. Başlarda zor gelen derslerin, sistemin zamanla size daha tanıdık, daha kolay gelmeye başlayacağını hatırlatın kendinize. Örneğin ödev zor gelince vazgeçmeyin, üstüne gidin, araştırın, farklı yöntemler deneyin, gerekirse destek alın ve elinizden gelenin en iyisini yapın.
  11. Kampüste elinizden geldiğince fazla zaman geçirin. Seminerleri, kulüp aktiviteleri, sosyal etkinlikleri takip edin. Programınız elverdiği ölçüde, zamanınızı yönetmeyi unutmadan, bunlara katılın.
  12. Başta sizden farklı olduğunu düşündüğünüz kişilerle ne çok ortak yanınız olduğunu, ya da pek bir ortak yanınız olmaması sayesinde onlardan ne çok şey öğrenebileceğinizi görebilmek için kendinize fırsat tanıyın. Yeni arkadaşlıklar edinmeye açık ve hevesli olun.

 

Üniversite hayatınızda öğrenmenin ve keşfetmenin keyfine varmanız dileği ile…

Esra Ersayan

ALIS Öğretim Görevlisi